Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Moleküler Biyoloji Yüksek Lisans Programı Başkanı Prof. Dr. Muhsin Konuk, arıların ekosistem, tarım ve gıda güvenliği için taşıdığı hayati önem hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Prof. Konuk, arıların sadece bal yapan sevimli böcekler değil, aynı zamanda gezegenimizin "sessiz kahramanları" olduğunu belirtti.
Ekosistemin ve Gıda Zincirinin Temel Taşı
Arıların ekosistemdeki en önemli rolünün tozlaşma olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Muhsin Konuk, dünya üzerindeki tozlaşmanın yüzde 70-80'ini bal arılarının gerçekleştirdiğini söyledi. Her gün sofralarımıza gelen meyve ve sebzelerin büyük bir kısmının arıların varlığına bağlı olduğunu ifade eden Konuk, bu canlıların aynı zamanda vahşi doğadaki bitki türlerinin yaşamını desteklediğini, su döngüsünü dengelediğini ve erozyonu önlediğini belirtti. Arıların yok olmasının zincirleme bir reaksiyonla bitkisel üretimi düşüreceğini, otçul ve etçil hayvanları etkileyeceğini ve insan gıdası çeşitliliğini azaltarak doğal dengeyi sarsacağını dile getirdi.
Arı Nüfusu Neden Azalıyor: En Büyük Tehditler
Prof. Konuk, arı nüfusundaki azalmanın ve Koloni Çöküş Sendromu (CCD)'nun başlıca nedenlerine de değindi. En büyük tehditlerin başında pestisitler geldiğini, bu kimyasalların arıların sinir sistemine zarar vererek yön bulmalarını engellediğini anlattı. Bunun yanı sıra, iklim değişikliği ve habitat kaybının besin kaynaklarını azaltarak arıların direncini düşürdüğünü; hastalıklar ve parazitlerin ise kolonilerin çökmesine neden olduğunu kaydetti. Bilim insanlarının tek bir sebebi "en büyük" olarak görmediğini, ancak pestisitler ve hastalıkların kombinasyonunun öne çıktığını belirtti.
Teknolojik Çözümler Arıların Yerini Tutamaz
Röportajın en dikkat çekici kısımlarından biri de yapay tozlaşma veya robot arılar gibi teknolojik çözümlerin arıların yerini tutamayacağı tespiti oldu. Prof. Dr. Muhsin Konuk, bu yöntemlerin tam olarak mümkün olmadığını, çünkü doğal tozlaşmanın karmaşık ve yüksek verimli bir süreç olduğunu ifade etti. Bazı bölgelerde uygulanan manuel tozlaşmanın zaman alıcı ve maliyetli olduğunu, robot arı teknolojisinin ise henüz çok sayıda sorunla karşılaştığını vurguladı. Sonuç olarak, yapay çözümlerin kısa vadede bazı alanlarda destek olabileceğini ancak arıların yokluğunu telafi edemeyeceğini söyleyen Konuk, en mantıklı ve kalıcı yolun arıları ve doğal tozlaşmayı korumak olduğunun altını çizdi.
İSTANBUL (UHA) - SEZGİN AKKOYUN
SON YAZILAR