Çin'i anlamak dünyanın nereye gittiğini anlamak adına önemli.Çin dünyanın en büyük birinci ekonomisi,buna bağlı olarak dünyanın en büyük pazarı konumunda.Yabancı şirketler yalnızca ihracat için değil aynı zamanda üeretim yapıp satarak bu pazardan büyük karlar elde etmektedir. Çin'in finanasal anlamda yabancı yatırımcılara açılması firmalara yatırım olanakları sunması bu pazarı cazip hale getirmektedir.
Çin gelişmekte olan ülkelere Dünya Bankası ve IMF daha çok kredi vermekte ve bu ülkeleri kendine daha çok bağlamaktadır.Krediler Çin tarafından doğrudan kullandırılarak daha çok enerji,iletişim,alt yapı sektörlerinde faaliyet göstermektedir.Bunu yaparkende şirket kurmak veya şirket satın almak yolunu izleyerek en çok yatırırm yapan ülke konumuna gelmiştir
Çin Halk Cumhuriyeti uzun zamandır dünya genelinde ekonomi alanında yaptığı atılımla hep tartışma konusu olmuştur .Nasıl sosyalizmden sosyal piyasa ekonomisine geçtiği akıllarda hala soru işareti bırakmaktadır .Çin yönetim açısından sosyalist, yoksa serbest piyasa ekonomisini uygulayan devlet mi? Aslında bunu anlamak için Çinin ekonomide alanında yaptığı reformlara bakmak gerekiyor.
Çin özellikle 1976 yılından Mao'nun ölümünden sonra bu reformları yapmaya başladı ve kademeli bir süreç izledi. Çin özellikle 1976 yılına kadar uygulanan ekonomi politikaları, ekonomi alanında belli sayıda güç kazandı . Çin halkına yansımaları ise olumsuz oldu. Halk işsiz ,aç ve yoksul kaldı. Çin devlet yöneticileri bile sosyalizmi sorgulamaya ve eleştirmeye başladılar. Bunu yaparken de eski yönetimden olanları dışlamamaya ve kazanmaya baktılar.1976 yılına kadar ülkeden gönderilen bilim adamları, sanatçıları ,siyasetçileri ülkeye dönmelerini sağladılar .Özellikle yurt dışına çok sayıda öğrenci göndererek bilim ve eğitim konusunda atılım yaparak öne geçti.
SON YAZILAR